27 Aralık 2018 Perşembe

Kelime: Amnezi

Bir sürü şey okudum, konunun uzmanı olmayan biri olarak tabi ki kafam karıştı. Örneğin amnezi için “unutkanlık” diyen de var, “hafıza kaybı” diyen de. Bana göre ikisi arasında dağlar kadar fark var. Anahtarı koyduğunuz yeri, dün yediğiniz yemeği, sık karşılaşmadığınız birinin adını “unutabilirsiniz”, bunlara benzer bir durumu hiç yaşamamış biri yoktur herhalde,

25 Aralık 2018 Salı

Kelime: Uyurgezerlik


Uyurgezerliğin sözlük anlamı basit: Uykusu sırasında konuşan, yürüyen (kimse), sairfilmenam. Bu son kelime çok basit olmadı. Ömrümde duymadım. Arapçaymış, uyurgezerin tam karşılığı. Ama Türkçe sözlükte ne arıyor anlamadım.

Ben bu konuyu bildiğimi zannederdim çünkü bilinecek fazla bir şey yok…tu! Yani uykusunda kalkıp yürüyenlere uyurgezer denir işte. Ama o kadar da basit değilmiş. Araştırırken ilginç şeyler öğrendim.

21 Aralık 2018 Cuma

Kelime: Kol Düğmesi


Bugünkü kelimem “kol düğmesi”. Aslında 2 kelime ama tek bir şeyi ifade ettiği için bu da benim için “kelime” sayılır. Ancak buna ne yazacağımı bilemedim, aklıma bir şey gelmedi, ben de şöyle bir kurgu yaptım: Diyelim ki girişimci bir arkadaşım kol düğmeleri yapıp internetten satmayı planlıyor. Bana geldi dedi ki “Banu’cuğum, bir tanıtım yazısına ihtiyacım var, sen becerirsin bu işi (kendime gaz verme cümlesi) öyle bir şeyler yaz ki millet kol düğmesi almak istesin”.

Tabi güzelim, yeter ki sen iste.

19 Aralık 2018 Çarşamba

Kelime: Kadın


Bir kelime bulayım, üstüne kısa bir şeyler yazayım diye düşündüm. İlk aklıma gelen kelime “kadın” oldu, niyeyse… Kadının toplumdaki yeri falan gibi çok derinlere dalmadan, birkaç cümleyle 1-2 fikir ortaya koyayım dedim:

KADINIZ BİZ!

Kadın olmakla gurur duyup duymadığımı çok düşünmüşümdür. Daha gençken yani.

17 Aralık 2018 Pazartesi

Bilgi Kirliliği Gölgesinde İlginç Bir Olay


Bugün size tarihteki ilginç bir olaydan bahsedeceğim. Bu olaya literatürde “Lanetli Ekmek (Le Pain Maudit) Olayı” deniyor. Olayın kendisi gerçekten ilginç ama ben esas olarak internette üretilen bilgilerin acınası durumuna dikkat çekmek istiyorum (gene).

Öncelikle internetten topladığım bilgilere bakalım (yaklaşık 20 ayrı web sayfası okudum, hepsi aynı bilgileri veriyor, 1 cümle fazla 2 cümle eksik).

13 Aralık 2018 Perşembe

Geleceğimiz Gelmeli mi?


Michio Kaku’nun “Geleceğin Fiziği” kitabını okudum (cümle içinde kullanmış gibi oldum). Kitap çok ilginç ve şahane (!) şeylerden bahsediyor. İnsanların hayal gücüne, bu hayal gücünü gerçekleştirme azimlerine, teknolojinin geldiği ve gittiği noktalara hayran kalıyorsunuz cidden -bunun arkasından elbette bir “ama” var- ama, birazdan bahsedeceğim

Kurs Notları - Toz Bezi

Bulduğum son yazının başlığı “TOZ BEZİ”, bu bir ödev miydi hatırlamıyorum. Ders notları arasında bununla ilgili olabilecek bir ödev yoktu ama aynı dosyaya koyduğuma göre bu kursla ilgili olmalı.

TOZ BEZİ

Bugün toz alacağım. Aylardır bir kadın bulamadığım için böyle sevimli işleri kendim yapmak zorunda kalıyorum. Toz bezlerini hazırladım. Bir tanesini aldım ve banyodaki lavaboda ıslattım. Bu “banyodaki lavabo” kısmı önemli. Toz bezleri ancak banyo lavabosunda ıslatılır

12 Aralık 2018 Çarşamba

Kurs Notları - Bir Ben, Bir Kendim

Bir diğer ödevimiz: “Karakter çizme: Kendimizi fiziksel-ruhsal-zihinsel olarak anlatacağız”

BİR BEN, BİR KENDİM

- Banu Hanım, bu tam size göre!
Yerimden sıçradım. Sesin geldiği tarafa döndüğümde müdürümün burnumun ucunda salladığı kağıdı gördüm. Arkadaşımla sohbet havasında müdürümle konuşma havasına geçmem biraz zaman aldı. Oldukça boş bakmış olmalıyım ki açıklama gereği duydu:

11 Aralık 2018 Salı

Kurs Notları - Soğanlı Pilav Olur Mu?

Bu seferki ödevimiz: “Deneme: Yazınsal Yaratıcılık dersi nasıl olur, 6 haftadır aldığımız seminerleri değerlendiren bir deneme. Rahat ve öznel bir dille. Hafif tartışan ama bir tez önerip onu ispatlamaya çalışmayan”

SOĞANLI PİLAV OLUR MU?

Pazar günlerini sevmem. Yani ne yaparsanız yapın, hep kafanızın bir köşesinde ertesi günün Pazartesi olduğu vardır. En keyifli anlarda bile birden, uykunuzun en tatlı yerinde

10 Aralık 2018 Pazartesi

Kurs Notları - Kent... mi?


Bir diğer ödevimiz: “Kenti anlat”

KENT… Mİ?

Kent kelimesini severim. Tınısından mıdır nedir, hoşuma gider. Ona “şehir”den farklı anlamlar yüklerim. Bizdeki şehirleşmenin çarpıklığından olsa gerek, “şehir” deyince aklıma devasa kasabalar gelir. Doğadaki canlılar, başka ortamların onlara sunduklarına ihtiyaç duydukları için yer değiştirirler ve gittikleri yere uyum sağlarlar. Ama insanlar, en azından bu ülkede, kente gelip uyum sağlayarak kentlileşeceklerine, kenti köylüleştirirler.

9 Aralık 2018 Pazar

Kurs Notları - Nusret A.


Kursta verilen bir başka ödev: “Bizi herhangi bir zamanda sıkıntıya sokan herhangi bir şey ve o sıkıntılı anda hissettiklerimiz”. Yakın zamanda gerçekleşen bir olay bana süper malzeme olmuştu.

“Belki hatırlanırız. Geçmişten bir merhaba… Nusret A.”

7 Aralık 2018 Cuma

Kurs Notları - Sol Elim

Bir önceki yayında bahsettiğim “yaratıcı yazarlık” kursundaki ilk ödevimiz: “Elimizi anlatacağız, nesnel olacak, dramatize ederek olay örgüsü biçiminde olaysılık katacağız”. O zaman bu cümleyi gayet iyi anlamış olmalıyım ki, “SOL ELİM” diye başlık atıp ödevimi yapmışım.

SOL ELİM

6 Aralık 2018 Perşembe

Kurs Notları


Emekli olalı 1,5 sene oldu. Emekli olduktan sonra sürekli bir şeyler yazarım diye düşünüyordum ama nerdeee… Baktım da, bloguma sadece 3 tane yazı koymuşum o zamandan beri. Halbuki bu bloğu çok severek ve isteyerek açmıştım. Neden bilmem, hiç yazasım yok, aslında hem var hem yok. Yani yazmak istiyorum… gibiyim ama bir türlü bir şeye başlayamıyorum, “ilham gelmiyor”. Yazar tıkanması dedikleri bu olsa gerek.

19 Mart 2018 Pazartesi

Ufak Tefek Cinayetler-1

Benim yerli dizilerle ilişkim İkinci Bahar’dan sonra (2000) kesilmişti. Uzun süre yerli dizilerle hiç ilgilenmedim. Sonra hayatıma sırasıyla Binbir Gece, Ezel, Gönülçelen, Fatmagül’ün Suçu Ne, Öyle Bir Geçer Zaman ki, Karadayı ve Merhamet girdi (Görüldüğü üzere ben öyle mafyalı, ağalı, köklü aileli, ağlak dizilerden pek hazetmiyorum). Bunların ortak özelliği

19 Şubat 2018 Pazartesi

New York, New York'tur!


Biz -daha önce yayınladığım Floransa yazımdaki 5 kadın olarak- 2015 yılının Haziran ayında New York'a gitmiştik. İçimizden birinin orada ikamet ediyor olması gerçekten büyük şanstı. Daha sonra benden New York ile ilgili bir yazı istediler. Biraz ansiklopedik bilgi ile kendi izlenimlerimi harmanlayıp şöyle bir yazı çıkardım ortaya: