Bugün, internette karşılaştığım ifade sorunlarına değinmek istiyorum, beni
hasta eden ifade sorunlarına.
Örneğin; okuduğum bir kitabın yazarını araştırıyordum (merak edenler için,
kitabın adı Gen Bencildir, yazarı Richard Dawkins), şöyle bir paragraf ile
karşılaştım:
"... (Dawkins'in) Tanrı Yanılgısı adlı kitabını Türkiye'de yayımlayan Kuzey Yayınları'nın
sahibi Erol Karaaslan, geçtiğimiz Mart ayında, "halkı kin ve düşmanlığa
tahrik" iddiasıyla dava edilmiş, ancak mahkeme, "kitap yasaklamanın
düşünce özgürlüğünü özünden sınırlayacağını" belirterek Karaaslan'ın
beraatine karar vermişti...”
Allahaşkına, “geçtiğimiz mart ayı” ne demek? Bu haliyle, “Eskişehir yolunun
sağ tarfı” cümlesinden daha anlaşılır değil. “Geçtiğimiz mart ayı”nın bir anlam
ifade edebilmesi için yazının tarihini biliyor olmalıyız, öyle değil mi? Sayfada
tarih arıyorum, yok, alt tarafta bir güncelleme tarihi var, Nisan 2016. Buradan,
“geçtiğimiz mart ayı”nın Mart 2016 olduğunu zannediyoruz ama hayır, öyle de
değil. Haberi araştırdığımda, söz konusu davanın 2008 yılının Mart ayında açıldığını
öğreniyorum.
Pek çok internet sayfasında bu sorunla karşılaşıyorum, özellikle bloglarda. Yazıların tarihi görünmüyor.
Bazen sayfanın altında yorum varsa yorumun tarihinden, verilen bilginin güncel
olup olmadığını anlayabiliyorum, aslında bu da tek başına yeterli değil tabi, yazarın cevap tarihi daha önemli, yani yazı 2011 tarihinde yayınlanmış ve
biri yeni okuyup yorum yapmış veya soru sormuş olabilir. Eğer yazar buna
cevap vermişse, bilgilerin geçerli olduğunu düşünebiliriz. Vermemişse, gene
soru işareti.
Herşeyin, her bilginin bu kadar hızlı değiştiği veya geliştiği bir zamanda,
okuduğunuz bilginin güncelliği önemli değil mi sizce de?
İfade sorununa bir başka örnek:
Cümle şöyle: “... isimli inşaat işçisi karısı ve sevgilisi tarafından öldürüldü...”.
Bu cümleyi ilk okuduğumda, adamın karısı ve adamın sevgilisinin bir olup,
adamı öldürdüğünü zannettim. Haberin tamamını okuyunca anladım ki adam, karısı
ve “karısının sevgilisi” tarafından öldürülmüş. Mantıklısı da bu belki ama, haber olarak yazılan bir yazıdaki cümleler yoruma açık olmamalı.
Bir diğer süper ifade: “...Ağustos 2016 yılında...” (!!??)
Yani gerçekten içler acısı bir durum. Ayı vurgulaması gereken bir ifadeyi “yılında”
diye bitirmek kimseye garip gelmiyor mu? Yazan çalakalem yazıyor, orası belli
de, bunları redakte eden birilerinin olması gerekmiyor mu? Her yazıyı olduğu
gibi mi yayınlıyorlar? Gerçi öyle olduğu ortada zaten, Allah sizi inandırsın, bir
olayın gerçekleştiği yerin belirtilmediği haberler var internette.
Yazım ve dil bilgisi
hatalarına hiç girmeyelim. Bazen bilekleri kesesim geliyor. Soru ekleri
veya "de, da, ki" gibi hem ek hem bağlaç olan kelimelerin falan kullanımının
en son, ben ilkokul ikinci sınıftayken öğretildiğinden ve sonra müfredattan
kaldırıldığından iyice emin oldum artık. Millet bütün enerjisini imaj yaratmaya,
selfie çekmeye falan harcıyor tabi, doğru yazmışın eğri yazmışın ne gam! Yazılı
iletişim bilgisi/tecrübesi telefonda mesaj yazmaktan ibaret olan bir nesilden ne
bekliyorsun diyeceksiniz, o da doğru.
Ah, bir de benim özel radarımda olan “geri iade” var kii… söyleyecek laf bulamıyorum. Ne kadar çok kullanıldığına inanamazsınız. Yaşlısı genci, okumuşu okumamışı, mevki makam sahibi olanı olmayanı, herkes kullanıyor. Kardeşim, bir
şey ya “geri verilir” ya “iade edilir”, Türkçe’de “geri iade” diye bir şey
yok. N'olur kullanmayın artık şunu.
Ben TRT Dış Haberler servisinde çalışmıştım bir ara (1988-1989), orada
yazılan her bir haber üç kademeli bir kontrolden geçerdi, didik didik incelenir, yoruma açık cümleler düzeltilir, en
kısa ve öz şekilde herkesin anlayabileceği net bilgiler içeren bir haber
çıkarılırdı ortaya. 5N1K sadece göze hoş görünen, yaratıcı bir kısaltma değil, çok önemli bir
prensibi belirtiyor aslında. Bir bilginin haber değeri taşıyabilmesi için “ne,
nerede, ne zaman, nasıl, neden ve kim” sorularının cevabını içermesi gerekir. Bilinmeyenlerin
de bilinmediği belirtilmelidir, yani “nasıl olduğu araştırılıyor” veya “kim
tarafından gerçekleştirildiği belirlenemedi” gibi.
Pek çok kişi bu ayrıntıları önemsemeyebilir, ben önemsiyorum. Yazım ve imla
hatalarıyla, anlamsız devrik cümlelerle dolu, yarım yamalak bilgi veren özensiz
yazıların-haberlerin okuyucuya saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
Ben de bir Türkçe gurusu değilim ama bahsettiklerim çok temel şeyler, bunları bari atlamayalım.
(Bu arada "şey" kelimesinin dilimize Arapça'dan geçtiğini, "herhangi bir nesne" demek olduğunu ve "eşya" kelimesinin "şey"in çoğulu olduğunu biliyor muydunuz?)
Meraklısına
not: 06 Ekim 2016 tarihli “Floransa Uffizi Galerisi - Leonardo Da Vinci Odası”
başlıklı yazıma, gelen bir yorum üzerine, çok daha derin bilgiler içeren bir ek
yapıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder